Teknolojinin yaygınlaşmasıyla birlikte, günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen dijital cihazların yoğun ve kontrolsüz kullanımı, dijital bağımlılık riskini artırıyor. Bu bağımlılık türü, oyun ve kumar gibi aktivitelerin yanı sıra sosyal medya ve akıllı telefonların aşırı kullanımıyla kendini gösteriyor. Bu durum, eğitim, kariyer ve kişisel yaşam alanlarında sorumlulukların ihmal edilmesine, sosyal ilişkilerin bozulmasına ve fizyolojik-psikolojik zararlara yol açabiliyor.
Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Tolga Arıcak’a göre, teknoloji bağımlılığı spesifik bir alanı ifade eder ve Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre bir bağımlılık için dört kritere ihtiyaç vardır. Bunlar, sürekli dijital mecranın düşünceleri işgal etmesi, kontrol edilemeyen kullanım, kullanımın oluşturduğu problemlere rağmen kontrol edilememesi ve işlev kaybına yol açmasıdır.
Arıcak’a göre, bu durumun önlenmesi için çocukların ve gençlerin sosyal, sportif ve sanatsal etkinliklere yönlendirilmesi önemlidir. Okullarda ders dışı etkinliklerin artırılması, çocukların farklı alanlarda deneyim kazanmalarını sağlar.
Yetişkinler açısından ise sosyal ilişkilerin koruyucu bir faktör olduğu belirtiliyor. Yüz yüze etkileşimlerin ve sosyal etkinliklerin, dijital bağımlılığı önlemeye yardımcı olduğu ifade ediliyor.
Prof. Dr. Arıcak, farkındalığın sorunun çözümü için önemli olduğunu ancak bunun yeterli olmadığını belirtiyor. Ona göre, toplumsal alışkanlık ve eğitim biçimi, erken yaşlardan itibaren belirlenmelidir. Çocukların sosyal ve sanatsal aktivitelere erken yaşta yönlendirilmesi, ileriki dönemlerde dijital bağımlılığı azaltabilir.
Ebeveynlerin çocuklar için model olduklarını unutmamaları gerektiği vurgulanıyor. Çocukların, ebeveynlerinin davranışlarını örnek alarak büyüdükleri belirtiliyor. Bu nedenle, ebeveynlerin teknoloji kullanımını dengelemesi ve çocuklara farklı aktiviteler sunması önemlidir.
Eğitimde teknolojinin kullanımı da tartışma konusu. Prof. Dr. Arıcak’a göre, gereksiz teknoloji kullanımı okullarda dikkat çekiyor. Erken yaşta teknoloji kullanımının becerileri geliştirmediği, aksine beyin ve el becerilerini olumsuz etkileyebileceği ifade ediliyor. Bu nedenle, okullarda dijital teknolojilerin kontrollü bir şekilde kullanılması gerektiği belirtiliyor.
Gelecekteki eğitim ve teknoloji ilişkisi hakkında ise tartışmalar devam ediyor. Prof. Dr. Arıcak, yapay zekanın ve metaverse gibi kavramların eğitimi nasıl etkileyeceği konusunda araştırmaların başladığını ifade ediyor. Ancak bu konuda sosyal ve eğitim bilimcilerinin önemli bir rol oynayacağı vurgulanıyor.