aklaşık 10 sene önceye gidecek olduğumuzda, bizlere akıllı telefonunuzda kaydedilen fotoğraf, video ve pek çok dosyanın, kişisel bulut ağınıza otomatik olarak saklanacağını ve sizin de bu dosyalara bilgisayarlardan ya da tabletlerden kısaca internete erişebilen pek çok akıllı cihazdan erişebileceğimizi söyleselerdi büyük ihtimalle inanmayacaktık. Fakat hızlı gelişen teknoloji, son kullanıcıların ve kurumların davranışlarını büyük ölçüde değiştiriyor.
Artık istesek de istemesek de, bulut bilişimi bir şekilde kullanıyoruz.
Bulut Her Yerde!
Bilinçli bir firma ve son kullanıcı, bilgisayarı ya da akıllı cihazı kaybolunca içerisindeki veriler için üzülmeyecektir. Çünkü artık bulut teknolojisini kullanan herkesin verisi bir şekilde güvende!
Günümüzdeki üç büyük yazılım firması, hem akıllı telefon hem de tablet tarafında oldukça iddialı çözümler sunuyor. Bu dev firmalar, aynı zamanda bulut hizmeti de kullanıcılarına sunuyor. Yani iOS, Android ya da Windows Phone tabanlı bir cihaz kullanıyorsanız; verileriniz iCloud, Google Drive ya da One Drive üzerinde yedekleniyor yani korunuyor.
Kişi listeniz, mailleriniz, fotoğraflarınız, videolarınız, notlarınız, kaydettiğiniz pek çok farklı türde dosya bu cihazlarda entegre olan bulut yapısına yükleniyor.
Bir de firmalar için düşünelim. Önemli bir çalışanın mail listesinin ya da kişi listesinin kaybolduğunu düşünmek bile istemezsiniz. Aynı şekilde firmanın en önemli bilgisayarlarından bir tanesinde saklanan hayati önem arz eden dosyaların yedeklenmediğini düşünmek bile korku verici. Esasında buraya kadar anlattıklarımız, bulut bilişimin en önemli ve ilk maddesini bizlere gösteriyor. O da güven!.
Bulut Bilişim Nedir?
Bulut bilişimi en kolay anlamamızı sağlayacak örnek kullandığımız e-posta hizmetleri. E-posta göndermek ve almak için evinizde, işyerinizde sürekli açık duran bir bilgisayar yapılandırmak yerine; gMail, Outlook gibi bedava sunulan e-posta hizmetleriyle bulut bilişim hizmetlerini kullanmıyor muyuz?
Esasında bir WEB sitemiz varsa bunu barındıran sunucular da bir nevi bulut bilişime örnektir. Siz ofisinizde ya da evinizde sürekli açık kalan bir sunucu yerine, doğrudan internet üzerinde, uzakta bir yerlerde kiraladığınız sunucu üzerinden işlemlerinizi yapıyor, dosyalarınızı saklıyorsunuz. WEB sitenizi de kullanıma hazır kılan da o sunucu.
Uzun zamandır sadece e-mail, internet sitesi barındırma vb basit hizmetler için kullanılsa da bulut bilişim bir süredir daha karmaşık hizmetler için de hayatımızda. Artık pek çok şirket CRM, ofis yazılımları, veri saklama, veri tabanı paylaşımı hatta işlemci gücü ihtiyacı duyan yazılımlarına destek gibi güncel hizmetlerden faydalanmak için de bulut bilişimi kullanıyor.
Kısaca bulut bilişim, tüm verilerinizi sizin yerinize internet üzerinde büyük bir kurumun verilerinizi güven içerisinde saklaması anlamına geliyor.
Madde 1: Güven
Yazımızda bahsettiğimiz gibi artık pek çok büyük yazılım firması ve kurumsal firma, bulut bilişim desteğini firmalara ve kullanıcılara sunuyor.
İster küçük, ister orta ölçekli isterseniz çok büyük bir işletme ya da son kullanıcı olun. Verileriniz güvende mi sorusu en önemli sorudur.
Orta ölçekli bir firma düşünelim. Bu firmanın bütçe tekliflerini, hazırlanan proje sunumlarını, tek tek etkinliklerde çekilen fotoğraflarını ya da hazırladığı içeriklerin güvenliği için sadece yedek almak ne kadar kullanışlı ve güvenli?
Bulut denildiğinde akıllara ilk olarak güven geliyor. Dosyalarını bulut depolamanıza atın ve üzerinde yetkilendirdiğiniz herkes değişiklik yapabilsin. Aynı ofis içerisinde olmasanız bile hazırladığınız proje dökümanlarını beraber düzenleyip, kimin neleri değiştirdiğini de görebilirsiniz. Hem dosyalara erişmek kolay hem de pratik. Ofiste çalışan herkesin bilgisayarı aynı anda bozulsa, yedekleriniz bile kaybolsa hiç korkmanıza gerek yok. Bilgileriniz bulutta ve bu bilgilere istediğiniz gibi tekrar erişebilrisiniz.
Madde 2: Kolaylık
Bulut’u güven hissiyle beraber en fazla çekici yapan detay ise erişim kolaylığı. Gigabyte ya da Terabyte seviyesinde verileri, tek tek indirip, yanınızda diskler gezdirip aramanıza gerek yok.
Pek çok bulut hizmeti sunan firmanın hazırladığı ugulamalar ya da tarayıcı arayüzlerinden, o kadar büyük veri yığınları içerisinden sadece istediğinize, istediğiniz yerden erişebiliyorsunuz. Tek yapmanız gereken internete bağlı olmanız.
Artık gelişen senkronizasyon teknolojileri sayesinde illaki internette de olmanız gerekmiyor. Daha önce mevcut cihaza kopyalanmış veriyi düzenleyebilir, değişiklikler yapabilirsiniz. Tabi günün sonunda illaki internete bağlanmanız gerekiyor.
Yeni bir cihaz alsanız ya da yeni bir çalışana bir bilgisayar tahsis etseniz bile hiç zahmet etmenize gerek yok. İhtiyaç duyulan tüm belgeler ve dosyalar bulut depolamanın içerisinde. Tek yapmanız gereken o kullanıcıya yetki vermek.
Madde 3: Çalışma Alanını Genişletir
Bulut bilişim, kısacası kolaylıktır. Kolaylıkla beraber de doğal olarak çalışma alanının genişlediğini görürsünüz. Bulut bilişim çalışma alanınızı genişleten bir çözümdür.
Sadece sizi ofisinizde çalışmaya zorlamaz. Dünyanın neresinde olursanız olun, siz şirket sahipleri ya da çalışanları, tüm verilerinize ulaşabiliyorsunuz.
Yanınızda olmayan ve bir gezide çok lazım olan, acil bakmanız gereken bir veriyi, bulut üzerinde ya da mail hesabınızda daha önce yollananlar içerisinde bulmanızın yaratacağı kolaylık, şimdilik başka hiç bir benzer alternatifte bulunmamakta.
Bulutla beraber artık ofisler daha da gereksiz bir hal alıyor. Kısacası internetin olduğu her yer bir ofise dönüşüyor.
Madde 4: Altyapı Karmaşasını Kaldırır, Maaliyetleri Azaltır
Yaklaşık 20 çalışanı olan bir şirketsiniz diye düşünelim. 1 adet muhasebeci ve 2 adet pazarlamacı ile beraber, farklı görevlerde çalışan pek çok personelin yedeklenmesi gereken çok önemli verileri var.
Bunları ayrı bir sunucu üzerinde yedekleyebilirsiniz. Fakat o sunucu genellikle hep açık kalmalı ve o sunucuyla istemcilerin yani kullanıcıların sürekli bir temas içerisinde bulunmaları gerekiyor. Yani ofisinizin içerisinde kabloların dolaşması gerekiyor. Her ne kadar kablosuz veri aktarımı günümüzde gelişse de, büyük dosyalar söz konusuysa altyapınız çok daha karışık bir noktaya doğru gitmeye şimdiden başladı.
Tüm bu yedeklerin alındığı bilgisayarda gerçekten dikkatli bir yedekleme algoritması oluşturulması gerekiyor. Yoksa depolama alanı bir süre sonra dolacak ve verileri araması da büyük bir sorun olarak ortaya çıkacak. Yedekleme yapılan bilgisayara yapılacak donanım ve disk takviyeleri, onun soğutma ihtiyaçları ve gerekli olan elektrik sarfiyatı, onu yöneten IT çalışanını saymazsak ciddi bir gider olarak karşımızda.
Bu örnekte görmüş olduğunuz gibi altyapı hala güvenli değil. Güvenlik için de bir şeylerin yapılması lazım. Tüm bu ek kalemler, bulut bilişimin çok daha az maliyetli ve az karmaşaya sebep olduğunu kanıtlayan kalemler.
Belirli ücretlerle satın alınacak bulut bilişim hizmetinde, sizin fiziksel yedekler almanıza gerek kalmıyor. Bu da donanım giderlerini ve rutin masrafları ortadan kaldırıyor. Ayrıca daha güvenli ve her noktadan erişilebilen belgelere kavuşuyorsunuz. Kısaca hem maaliyetler azalıyor hem de karmaşa sonlanıyor.
Madde 5: Saldırılara Karşı Daha Korunaklısınız
Ofisinizin içerisinde kurduğunuz ağa ve ağa bağlı yedek alınan sunucu ya da bilgisayara bir saldırı düzenlendiğinde, ele geçirilen ve kaybolan bilgilerin ardından baka kalmamak için bulut bilişim ortaya bir kez daha çıkıyor.
Microsoft ve Google başta olmak üzere pek çok büyük markanın hizmet verdiği bulut tabanına yapılacak saldırılar, büyük ihtimalle gerçeğe dönüşmeden bertaraf edilecektir. Saldırıya oldu da yenik düşüldü ve verilerle ilgili bazı sorunlar ortaya çıktı diyelim. O noktada da firmaların hazırladıkları ciddi yedekleme çözümleri devreye giriyor. Bulut bilişim yapan her şirket, sizin verilerinizi pek çok farklı alanda saklayarak, en kötü seneryoya göre kendini hazırlamış durumda. Bu yüzden verileri buluta atmak, kurulacak yer ağdan çok daha güvenli olacaktır.
Ülkemiz İçin Geçerli Tek Handikap!
Bulut bilişim çok güzel ve faydalı. Tek tek maddeleri de açıkladık. Fakat ülkemiz için geçerli olan bazı handikaplar da yok değil.
Ülkemizde internet yükleme hızları hala istenen seviyelerde değil. Ayrıca ISS’lerin koyduğu kotalar ise veri kullanımını sınırlıyor. İşte bunlar bulut bilişimin önünde en büyük engellerden biri.
